aklı başında, ne konuştuğunu bilen bir adam. her şeyi vatandaşa soracağız diyor. ankara bu şansı kaçırmamalı.

bu sezon çok can yakacak olan futbolcudur. keşke beşiktaş alsaydı.

beşiktaş'ımızdan güzel futbol beklediğimiz müsabakadır. guti ve quaresmalı orta sahayı çok merak ediyoruz zira...

transferi serdar adalı tarafından yalanlanmıştır.

beşiktaş'ın resmi sitesine göre hala beşiktaş'ın futbolcusu. lan yoksa? hayır, olmasın.

(bkz: aferin)

hemen hemen her sözlükte aynı mahlasla başgösteren yazar. kendini polemik yaratmaya ve insanların inanışlarına saldırmaya öyle bir adamış ki bazen takdir etmiyor değilim. yani bu kadar inanmışlık bu kadar çaba ne için bir anlasam. hayır para falan veriyorlarsa biyerlerden ben de giricem sektöre o bakımdan...

(bkz: öyle bir devirmek ki cümleyi kimse anlamamak)

17 nisan 2009... eşşeğin siki demek istiyorum affınıza sığınarak. ulan en erken öldürdüğünü 2040'ta öldürmüşsün benim neyim eksik de bir buçuk sene ömür biçtin? namaza mı başlasam lan?

özellikle çocuklar arasında yaygın olarak görülen bir inanış. inanışa göre ilk karla birlikte gökyüzünde ne kadar pislik çer çöp varsa aşağı iner. bundan mütevellit ilk kar yenmez. mümkünse ikinci karı da geçiştirip üçüncü kar yenmelidir. dördüncü kar tadından yenmez...

(bkz: ilk kar yenmez)

(bkz: kadınların kafasının mütemadiyen karışık olması)

psikopatlık mıdır, aşırı merak mı, yoksa başka bir şey midir bilinmez. bir miktar inceleyelim;

''tuf tufun ucuna iğne takıp kedi köpek vurmak'': belirli dönemler gözde bir spor haline gelen tuf tuf oyununda yeni heyecanlar aramaktan başka bir şey değildir. masumanedir.

''kedinin kuyruğuna torpil bağlamak'': bahsedildiği gibi kedilerin 9 canlı olup olmadığını anlamak adına yapılan interaktif bir bilimsel çalışmadır. o yaşlarda bile müspet bilimlere ne denli ilgili olundugunun göstergesidir.

''sineklerin bacak ve kanatlarını koparıp dımdızlak bırakmak'' : sineğe sahip olduğu nimetlerin değerinin, onları kaybetmeden önce bilinmesi gerktiğini anlatmaktır aslında tek amaç. ibret-i alemdir.

''sapanla kuş vurmak'': bazı şeylerin silahsız da yapılabileceğini betimlemek, silaha hayır demektir kendince, elinden bu gelmektedir minicik yavruların.

görüldüğü gibi psikopatlık değildir çocukluk. çok değişmişiz biz çook..

b: berber
a: askeri ögrenci

b: sen şimdi okul bitince subay mı olucan tegmen mi anlamadım ben onu?
a: tegmen olucam abi. ikisi de aynı sey zaten yani her tegmen bi subaydır aslında
b: assubay nası olunuyo?
a: onun okulu falan farklı abi
b: assubay daha iyi be
a: kisiden kisiye degisir tabi o
b: bu rütbesi omuzda olan assubay dimi?
a: yok kolunda olunca assubay oluyo
b: e simdi sen tegmen oldun, sonra astegmen üstegmen gidicek dimi?
a: astegmen baska abi o yedek subay
b: astegmenler olmasa askerlik bitmez zaten, yedek medek olsun. ee simdi bascavuslar sana selam mı vericek?
a: tabi ben onların üstü oluyorum neticede*
b: o da zor be adam gelmis kac yasına sen gidiyosun kıcı kırık tegmen..
a: abi allhın adını verdim sus
b: üstlerden alıyo muyduk?
a: abi mına koyim senin üst mü kalmıs orda, kuş etmişsin kafayı
b: pardon yaa, simdi assub....
a: senin varya...

(bkz: bu böyle gider)

hayvani önemli bir iş çıkmaz ise katılacağım zirve olacaktır. ama şimdiden söyleyeyim taş taş üstünde komam orda.

portekiz'in maritimo takımında kiralık olarak forma giymektedir kendisi.

bir dönem haluk levent'in arkasında da çalmıştır kendisi. para insana neler yaptırıyor.

yaklaşık 20 senedir ortalıkta dolanan bir şehir efsanesi. efsaneye göre japonlar bize haliç'i temizleme karşılığında içinden çıkanları almayı önermiş. çocukken çok içimde kalmıştı bu kim bilir ne hazineler vardır o suyun dibinde diye. hatta belki bi sik bulurum diye haliç'in kenarına gitmiştim de bok kokusundan duramamıştım çok fazla.

şimdi düşünüyorum da böyle salak bi teklif olabilir mi be kardeşim... yani ticaret böyle anlaşmalarla yürüyorsa sokayım böyle sektörün içine. bok var lan işte dipte.

yapmayınız.

-aşkım hangileri bizimkiler?
+şu siyah beyaz formalı olan varya onlar canım. lan! ah be bobo zamanında versene nobre'ye
-aşkım noldu şimdi?
+ofsayt oldu bebeğim
-ofsayt?
+şimdi bak bizim adam topa vurduğu anda oraya hayali bi çizgi çek
-karşıya doğru mu dikine mi?
+işte tam o anda rakip kaleye en yakı.. yürü lan holosko!
-aşkım sinirlenme ya
+hah ne diyoduk tam vurduğu anda.. hay ananıskim gol kaçtı ya
-bana mı dedin?
+yok tatlım olur mu çektin mi çizgiyi?
-...
+aşkım sana demedim diyorum ya dur nereye gidiyos.. goooll!! ananı gitti kız

reklamı yapılan ürünü ya da kurumu kullanan kişilerin her ne hikmetse huzurlu ve sorunsuz bir hayat sürmesi durumudur.

hatun vivident çiğner dünya yansa umurunda olmaz; rahatlamış ve hayatını düzene sokmuştur. öteki çikolata yer aşık olur evlenip mutlu bir yuva kurar. za zu bankasının müşterisinin evinde akşam kendisini bekleyen taş gibi bir eşi ve şeker mi şeker çocukları vardır. calgon kullanıp hayata 4 elle sarılan insanlar var bu ülkede yemin ediyorum...

ya bayramda evine bilmemne şekeri alan insanların yaşadığı aile saadetine ne demeli? bireysel emekliliğin iş hayatındaki başarıyla, şirket yöneticisi olmakla nasıl bir alakası vardır çok merak etmişimdir. kredi kartı kullanıp götümüze girenlerin hesabını yapmak varken iki world puana eblek gibi sevinmek nasıl bir mantıktır...

bu örnekler böyle gider de gider efendim... allah herkese reklam tadında bir hayat nasip etsin